1 Eylül 2009 Salı
Hastane günleri..
Kazadan bu yana yapışmışcasına hep yataktaydım omurgamdaki kırıktan dolayı.. Kırık için bir sürü doktora danıştık ve sonuçta ameliyata karar verdik.. Benim için ameliyatı kabullenmek çok zor olmadı, ama özellikle babam sonuna kadar hep karşı çıktı.. Ameliyatın son çare olduğunu söyleyip durdu; ama sonunda ameliyat geldi,geçti, bitti bile.. Hamdolsun iyiyim şimdi..
Pazar günü hastaneye yattım, pazartesi ameliyat oldum ve cumartesi günü de taburcu oldum çok şükür.. Hastanede başarılı bir iyileşme süreci gösterdiğim için ve genele göre erken taburcu olduğum için kendimi tebrik ediyorum.. Aferin banaa :p
Hastanede olmak tabi ki buruk hissettiriyor insana; ama tanıdığım doktorlar, hemşireler, hastalar hepsi o kadar iyilerdi ki.. Bunlardan ilki tabiki ameliyatımı yapan Prof. Dr. Azmi Hamzaoğlu. Her gün odaya girerkenki hali heralde ben ve refakatçilerim tarafımdan unutulmaz.. O nasıl bir giriştir öyle yaa :)) İnsanın 'vaaaoovvvv' deyip çığlık atası geliyor desem abartmam sanırım :)) O kadar başarılı bir insanın, nasıl o kadar mütevazı olduğuna şaşırdım kaldım.. İlk muayeneye gittiğim günden beri sevmiştim kendisini.. MRlarımı görüp 'Bizce ameliyat olman gerekiyor.' deyince baştan ayağa ürpermiştim; ama yinede güven veren konuşmalarından ve samimiyetinden olsa gerek ameliyat fikrine alışmam çok da uzun sürmedi.. İnternetten okuduklarım da bu fikrimi yeterince destekledi zaten.. Randevu alabilmek için 3 ay beklenen bir doktora aradığımız gün gidebilmek benim için bir şans olsa gerek.. İyi ki teyzem arayıp bizim için randevu almış, iyi ki sekreteri trafik kazasını ve omurgamdaki kırığı önemli bulup bizim için bir randevu ayarlamış..
Mesela fizyoterapist Buket hanım.. O nasıl bir şirinliktir öyle.. Odaya her girişinde bizi gülmekten kırıp geçiriyordu.. O nu da çok özledim.. Kontrole gittiğimde, eğer nefes çalışmalarını yaptığım şu garip şeyi iyi seviyelere getirebilirsem gidip göstereceğim kesinlikle :)
Mesela bana yürümeyi, yataktan kalkmayı, yatmayı hatta merdivenlerden inip çıkmayı öğreten fizyoterapist İmge Hanım.. Azıcık göbeğini görüp hamile misiniz diye sorunca rezil olduğum tatlı kız :)) 'Herkes öyle söylüyor zaten, özenle büyütüyorum' deyip güldürmüştü beni..
Başkaa.. Yoğun bakımda benimle ilgilenen Yasemin hemşire.. Buğulu gözlerle ve narkozun etkisiyle yüzü çok net değil hafızamda; ama yine de çok tatlı, kibar biri olduğunu hatırlayabiliyorum.. Gecenin bir yarısı hala üzerimde bir çarşafla olduğum için rahatsız olunca, saatin 4'ünde rahat edebileyim diye üstümü giydirmişti.. Nöbeti bittiğinde beni başka bir hemşireye emanet ettiğini söyleyip veda etti.. Bir daha da göremedim zaten..
Bir de yine benimle ilgilenen adını bilmediğimiz; ama 'Zeynep' diye isimlendirdiğimiz doktor.. Yoğun bakımda ilk görüşümde sevmiştim onu da; ilk görüşte aşk gibi oldu bu :p
Kenarları taşlı gözlüğü vardı, esmerdi, küçük kalpli bir tane kolyesi vardı.. Neden sormadım ismini bilmiyorum.. Çok sinir oldum şimdi.. Mesleğini ne kadar sevdiği her halinden, her kelimesinden anlaşılıyordur.. Bir hastaya nasıl davranılır, nasıl morali yüksek tutulur çok iyi biliyordu.. Bir keresinde bir hemşire yarama bağlı olan drenin benle olan bağlantısını kapatmadan pombaya bastığında yaşadığım acı gözlerimden yaşlar akmasına sebep oldu.. ki ben ameliyata girerken dahi bir damla göz yaşı dökmedim; üstüne ameliyata gülerek girmiş bi kişilğim :) Her neyse ne diyorduk.. Zeynep doktor gelince ben durumu anlattım yarama bir zararı olmasından korktuğum için.. Hemşireye iyice gösterdi nasıl yapması gerektiğini, hatta odadan çıktıktan sonra da uyardığını duyduk.. Daha sonra o hemşire bir kaç sefer daha geldi, ama her gelişinde korktum yine bişi olucak diye.. Neyse ki aynı hatayı tekrar yapmadı.. Sanırım hastanede yaşadığım en kötü his buydu..
26 Temmuz öğleden sonra 3 buçuk sularında yaşadığımız o kazada, sola yatan arabanın sun roofundan sırtımda bir ağrıyla çıktığımda, durumun ameliyata kadar varacağını tahmin edemezdim.. Ama her şey gelebiliyormuş insanın başına.. Hep başkalarının başına gelir sandığımız şeyler meğer 2-3 saniye içinde başımıza gelebiliyormuş.. Her şeye rağmen hamdolsun.. O arabadan sağ çıkamayabilirdik de.. Rabbim beterinden korusun herkesi..
Geçmiş olsun dilekleriniz ve dualarınız için teşekkür ederim.. Allah'a emanetsiniz..
Umarım bundan sonraki postum daha eğlenceli olur ;)
1 Eylül 2009 Salı
Hastane günleri..
Kazadan bu yana yapışmışcasına hep yataktaydım omurgamdaki kırıktan dolayı.. Kırık için bir sürü doktora danıştık ve sonuçta ameliyata karar verdik.. Benim için ameliyatı kabullenmek çok zor olmadı, ama özellikle babam sonuna kadar hep karşı çıktı.. Ameliyatın son çare olduğunu söyleyip durdu; ama sonunda ameliyat geldi,geçti, bitti bile.. Hamdolsun iyiyim şimdi..
Pazar günü hastaneye yattım, pazartesi ameliyat oldum ve cumartesi günü de taburcu oldum çok şükür.. Hastanede başarılı bir iyileşme süreci gösterdiğim için ve genele göre erken taburcu olduğum için kendimi tebrik ediyorum.. Aferin banaa :p
Hastanede olmak tabi ki buruk hissettiriyor insana; ama tanıdığım doktorlar, hemşireler, hastalar hepsi o kadar iyilerdi ki.. Bunlardan ilki tabiki ameliyatımı yapan Prof. Dr. Azmi Hamzaoğlu. Her gün odaya girerkenki hali heralde ben ve refakatçilerim tarafımdan unutulmaz.. O nasıl bir giriştir öyle yaa :)) İnsanın 'vaaaoovvvv' deyip çığlık atası geliyor desem abartmam sanırım :)) O kadar başarılı bir insanın, nasıl o kadar mütevazı olduğuna şaşırdım kaldım.. İlk muayeneye gittiğim günden beri sevmiştim kendisini.. MRlarımı görüp 'Bizce ameliyat olman gerekiyor.' deyince baştan ayağa ürpermiştim; ama yinede güven veren konuşmalarından ve samimiyetinden olsa gerek ameliyat fikrine alışmam çok da uzun sürmedi.. İnternetten okuduklarım da bu fikrimi yeterince destekledi zaten.. Randevu alabilmek için 3 ay beklenen bir doktora aradığımız gün gidebilmek benim için bir şans olsa gerek.. İyi ki teyzem arayıp bizim için randevu almış, iyi ki sekreteri trafik kazasını ve omurgamdaki kırığı önemli bulup bizim için bir randevu ayarlamış..
Mesela fizyoterapist Buket hanım.. O nasıl bir şirinliktir öyle.. Odaya her girişinde bizi gülmekten kırıp geçiriyordu.. O nu da çok özledim.. Kontrole gittiğimde, eğer nefes çalışmalarını yaptığım şu garip şeyi iyi seviyelere getirebilirsem gidip göstereceğim kesinlikle :)
Mesela bana yürümeyi, yataktan kalkmayı, yatmayı hatta merdivenlerden inip çıkmayı öğreten fizyoterapist İmge Hanım.. Azıcık göbeğini görüp hamile misiniz diye sorunca rezil olduğum tatlı kız :)) 'Herkes öyle söylüyor zaten, özenle büyütüyorum' deyip güldürmüştü beni..
Başkaa.. Yoğun bakımda benimle ilgilenen Yasemin hemşire.. Buğulu gözlerle ve narkozun etkisiyle yüzü çok net değil hafızamda; ama yine de çok tatlı, kibar biri olduğunu hatırlayabiliyorum.. Gecenin bir yarısı hala üzerimde bir çarşafla olduğum için rahatsız olunca, saatin 4'ünde rahat edebileyim diye üstümü giydirmişti.. Nöbeti bittiğinde beni başka bir hemşireye emanet ettiğini söyleyip veda etti.. Bir daha da göremedim zaten..
Bir de yine benimle ilgilenen adını bilmediğimiz; ama 'Zeynep' diye isimlendirdiğimiz doktor.. Yoğun bakımda ilk görüşümde sevmiştim onu da; ilk görüşte aşk gibi oldu bu :p
Kenarları taşlı gözlüğü vardı, esmerdi, küçük kalpli bir tane kolyesi vardı.. Neden sormadım ismini bilmiyorum.. Çok sinir oldum şimdi.. Mesleğini ne kadar sevdiği her halinden, her kelimesinden anlaşılıyordur.. Bir hastaya nasıl davranılır, nasıl morali yüksek tutulur çok iyi biliyordu.. Bir keresinde bir hemşire yarama bağlı olan drenin benle olan bağlantısını kapatmadan pombaya bastığında yaşadığım acı gözlerimden yaşlar akmasına sebep oldu.. ki ben ameliyata girerken dahi bir damla göz yaşı dökmedim; üstüne ameliyata gülerek girmiş bi kişilğim :) Her neyse ne diyorduk.. Zeynep doktor gelince ben durumu anlattım yarama bir zararı olmasından korktuğum için.. Hemşireye iyice gösterdi nasıl yapması gerektiğini, hatta odadan çıktıktan sonra da uyardığını duyduk.. Daha sonra o hemşire bir kaç sefer daha geldi, ama her gelişinde korktum yine bişi olucak diye.. Neyse ki aynı hatayı tekrar yapmadı.. Sanırım hastanede yaşadığım en kötü his buydu..
26 Temmuz öğleden sonra 3 buçuk sularında yaşadığımız o kazada, sola yatan arabanın sun roofundan sırtımda bir ağrıyla çıktığımda, durumun ameliyata kadar varacağını tahmin edemezdim.. Ama her şey gelebiliyormuş insanın başına.. Hep başkalarının başına gelir sandığımız şeyler meğer 2-3 saniye içinde başımıza gelebiliyormuş.. Her şeye rağmen hamdolsun.. O arabadan sağ çıkamayabilirdik de.. Rabbim beterinden korusun herkesi..
Geçmiş olsun dilekleriniz ve dualarınız için teşekkür ederim.. Allah'a emanetsiniz..
Umarım bundan sonraki postum daha eğlenceli olur ;)
21 yorum:
- Zehra Fındıklı dedi ki...
-
canım çoook geçmiş olsun.
Rabbim şifalar versin en acilinden şu mübarek günler hürmetine..
En emin olana emanetsin... :) - 02 Eylül, 2009 02:04
- defne dedi ki...
-
tekrar geçmiş olsun. sana iyi baktıklarına sevindim:)
- 02 Eylül, 2009 21:12
- M@hPéRÎ dedi ki...
-
çok geçmiş olsun cnmm.Acil şifa diliyorum..
- 03 Eylül, 2009 12:27
- Emre dedi ki...
-
Selamun Aleyküm Kubi$;
Tekrar geçmiş olsun. İnşllah bu kaza daha fazla hastane ziyaretine neden olmaz senin için. Doktorlar ve hemşireler ne kadar iyi olsada :)
Hayırlı Ramazanlar. Allah'a emanet olun... - 04 Eylül, 2009 21:47
-
-
Tekrardan geçmiş olsun. Fotoğrafa göre büyük kaza atlatmışsınız. Allah bol şifa versin...
- 08 Eylül, 2009 23:06
-
-
ay kübracık ne güzel yazmışsın böyle her şey sevgiyle olunca güzel oluyor :) maşallah Allah başka kazalar belalar göstermesin .Allaha cok şükür iyisin :))h k
- 11 Eylül, 2009 15:39
- mbati dedi ki...
-
Merhaba blogunuzu şans eseri buldum ilk yazıda sağda gördüğünüz arabadan çıkalı tam 36 gün oldu deyince ürperdim ve yazının kalanını büyük bir merakla okudum. İyi olmanıza sevindim Allah uzun ve hayırlı bir ömür nasib etsin.Dünyayı o kadar çok sevmişiz ki bu tür kazalar veya ölüm hep başkalarının başına gelir diye düşünüyoruz...Tekrardan geçmiş olsun.Uzun zamandır blog yazıyosunuz sanırım. Umarım daha uzun yıllar yazmaya devam edersiniz çünkü güzel yazıyosunuz ;)
- 12 Eylül, 2009 05:13
- tasarım mekani dedi ki...
-
canimm yaa cok gecmis olsun... Rabbim kazadan beladan korusun hep. O aci ve heyecanli gunlerini yine de ne kadar pozitif ve sevecen anlatmissin tebrik ediyorum seni.. sevgiler medinem
- 12 Eylül, 2009 19:27
- E. Ali dedi ki...
-
Neyse ki atlatmışsınız. Büyük geçmiş olsun.
- 13 Eylül, 2009 12:33
- oguzhan dedi ki...
-
Allah korumuş, ben de araba almayı düşündüğüm şu günlerde bu haberi görünce tırstım doğrusu.
- 13 Eylül, 2009 22:10
- Serra dedi ki...
-
Kubimmm :)
Gecmis olsun bize.
Ama atlattik, iyiyiz oyle degil mi.
Cok sukurr.
Azmi'ye gorunmeyi dusunuyorum bayramdan sonra randevu alabilirsem.
Durusum cok asiri bozuk ve skolyoz var bende biliosun :(
Bari biliyim, kac dereceyim.. Ciddi mi durum, degil mi.
Optum kuzis.
~Serra
p.S. uyumadim su saate kadar. Blogumla ugrastim, linkleri temizledim, template'e eklemeler yaptim fln ama daha yeni ogreniorum. Alisirim elbet. :) - 14 Eylül, 2009 03:14
- Yılmaz Barış dedi ki...
-
Geçmiş olsun...
5. sınıfta ramazan bayramında bende sert bir kaza geçirmiştim...
araba defalarca dönmüştü yolda her dönüşünde kafam ön cama çarpa çarpa camı çatlatmıştı... alnıma cam kırıkları yapışmıştı..
Ben takla filan attık sanıyordum. Takla atmadığımızı sonradan söylediklerinde öğrendim. Ama Allah'a şükür birşey olmamaıştı. - 14 Eylül, 2009 15:01
- tasarım mekani dedi ki...
-
Mubarek Kadir gecen hayirlara vesile olsun ins... sevgiler medinem
- 15 Eylül, 2009 21:52
- Gulos dedi ki...
-
Canım şimdi okudum geçmiş olsun sana.Çok büyük bir badire atlatmışsın.
Öpüyorum seni Allah kaza bela vermesin bi daha diyorum.
Sevgilerimle... - 30 Eylül, 2009 16:16
- BaleYBeleN dedi ki...
-
Geçmiş olsun..
Allah kimsenin başına vermesin..
(Geçerken uğradım..) - 01 Ekim, 2009 11:18
- sakrep dedi ki...
-
ana hangı ara bukadar yazmıssın ayol hemıde bayramda yoksa benmı ehtıyarlandum vuuuuuuuuuuuu :(( optum senı hayatım
- 25 Ekim, 2009 20:19
- bizatihi dedi ki...
-
Öncelikle geçmiş olsun, 2 ay kadar olmuş, geçmiştir de inşaAllah ;))
Aylar önce bloglar arasında gezinirken aynı fotoğrafın yine bir kaza olayıyla beraber dillendirilmesine denk gelmiştim. Şimdi uzun bir süre sonra tekrar aynı fotoğrafı görmek garip oldu benim için :))
Bu bloğun benim gördüğüm blog olmadığına eminim; var mıdır aynı kazada bulunupta bloğu olan başka birisi, yoksa ben hayal mi görüyorum :))
Fena takıldım ((: - 07 Kasım, 2009 15:39
- bizatihi dedi ki...
-
Evet KÜbracım tam da o blogtu..
Geçti takıklığım, gitti merakım ;))
Tekrar geçmiş olsun!
Sevgiler - 10 Kasım, 2009 10:15
-
-
çook geçmiş olsun Allah daha beterinden saklasın selametlerimle
- 05 Ocak, 2010 00:44
-
-
çok geçmiş olsun adaş... bizde arabada takla 4 takla attık ALLAHA şükür hiçbişey olmadı ama annemlerde biraz vardı ..... Geçmiş olsun .......
- 02 Mayıs, 2010 08:50
- sihirlitorba dedi ki...
-
merhabalar...öncelikle çok geçmiş olsun.bende 1993 yılında Azmi bey e ameliyat oldum...o zaman 12 yaşımdaydım.ileri derece skolyozum vardı.Allah ın izniyle Azmi bey çok başarılı iki amleliyat gerçekleştirdi.bünyem zayıf olduğu için 9 saatlik ameliyatı 15 gün arayla ikiye bölmüş oldu.Allah a çok şükür.şu an hiç bir sıkıntım yok ve platinimle mutlu mesut yaşıyorum ;) sevgiler...
- 20 Haziran, 2011 10:27
21 yorum:
canım çoook geçmiş olsun.
Rabbim şifalar versin en acilinden şu mübarek günler hürmetine..
En emin olana emanetsin... :)
tekrar geçmiş olsun. sana iyi baktıklarına sevindim:)
çok geçmiş olsun cnmm.Acil şifa diliyorum..
Selamun Aleyküm Kubi$;
Tekrar geçmiş olsun. İnşllah bu kaza daha fazla hastane ziyaretine neden olmaz senin için. Doktorlar ve hemşireler ne kadar iyi olsada :)
Hayırlı Ramazanlar. Allah'a emanet olun...
Tekrardan geçmiş olsun. Fotoğrafa göre büyük kaza atlatmışsınız. Allah bol şifa versin...
ay kübracık ne güzel yazmışsın böyle her şey sevgiyle olunca güzel oluyor :) maşallah Allah başka kazalar belalar göstermesin .Allaha cok şükür iyisin :))h k
Merhaba blogunuzu şans eseri buldum ilk yazıda sağda gördüğünüz arabadan çıkalı tam 36 gün oldu deyince ürperdim ve yazının kalanını büyük bir merakla okudum. İyi olmanıza sevindim Allah uzun ve hayırlı bir ömür nasib etsin.Dünyayı o kadar çok sevmişiz ki bu tür kazalar veya ölüm hep başkalarının başına gelir diye düşünüyoruz...Tekrardan geçmiş olsun.Uzun zamandır blog yazıyosunuz sanırım. Umarım daha uzun yıllar yazmaya devam edersiniz çünkü güzel yazıyosunuz ;)
canimm yaa cok gecmis olsun... Rabbim kazadan beladan korusun hep. O aci ve heyecanli gunlerini yine de ne kadar pozitif ve sevecen anlatmissin tebrik ediyorum seni.. sevgiler medinem
Neyse ki atlatmışsınız. Büyük geçmiş olsun.
Allah korumuş, ben de araba almayı düşündüğüm şu günlerde bu haberi görünce tırstım doğrusu.
Kubimmm :)
Gecmis olsun bize.
Ama atlattik, iyiyiz oyle degil mi.
Cok sukurr.
Azmi'ye gorunmeyi dusunuyorum bayramdan sonra randevu alabilirsem.
Durusum cok asiri bozuk ve skolyoz var bende biliosun :(
Bari biliyim, kac dereceyim.. Ciddi mi durum, degil mi.
Optum kuzis.
~Serra
p.S. uyumadim su saate kadar. Blogumla ugrastim, linkleri temizledim, template'e eklemeler yaptim fln ama daha yeni ogreniorum. Alisirim elbet. :)
Geçmiş olsun...
5. sınıfta ramazan bayramında bende sert bir kaza geçirmiştim...
araba defalarca dönmüştü yolda her dönüşünde kafam ön cama çarpa çarpa camı çatlatmıştı... alnıma cam kırıkları yapışmıştı..
Ben takla filan attık sanıyordum. Takla atmadığımızı sonradan söylediklerinde öğrendim. Ama Allah'a şükür birşey olmamaıştı.
Mubarek Kadir gecen hayirlara vesile olsun ins... sevgiler medinem
Canım şimdi okudum geçmiş olsun sana.Çok büyük bir badire atlatmışsın.
Öpüyorum seni Allah kaza bela vermesin bi daha diyorum.
Sevgilerimle...
Geçmiş olsun..
Allah kimsenin başına vermesin..
(Geçerken uğradım..)
ana hangı ara bukadar yazmıssın ayol hemıde bayramda yoksa benmı ehtıyarlandum vuuuuuuuuuuuu :(( optum senı hayatım
Öncelikle geçmiş olsun, 2 ay kadar olmuş, geçmiştir de inşaAllah ;))
Aylar önce bloglar arasında gezinirken aynı fotoğrafın yine bir kaza olayıyla beraber dillendirilmesine denk gelmiştim. Şimdi uzun bir süre sonra tekrar aynı fotoğrafı görmek garip oldu benim için :))
Bu bloğun benim gördüğüm blog olmadığına eminim; var mıdır aynı kazada bulunupta bloğu olan başka birisi, yoksa ben hayal mi görüyorum :))
Fena takıldım ((:
Evet KÜbracım tam da o blogtu..
Geçti takıklığım, gitti merakım ;))
Tekrar geçmiş olsun!
Sevgiler
çook geçmiş olsun Allah daha beterinden saklasın selametlerimle
çok geçmiş olsun adaş... bizde arabada takla 4 takla attık ALLAHA şükür hiçbişey olmadı ama annemlerde biraz vardı ..... Geçmiş olsun .......
merhabalar...öncelikle çok geçmiş olsun.bende 1993 yılında Azmi bey e ameliyat oldum...o zaman 12 yaşımdaydım.ileri derece skolyozum vardı.Allah ın izniyle Azmi bey çok başarılı iki amleliyat gerçekleştirdi.bünyem zayıf olduğu için 9 saatlik ameliyatı 15 gün arayla ikiye bölmüş oldu.Allah a çok şükür.şu an hiç bir sıkıntım yok ve platinimle mutlu mesut yaşıyorum ;) sevgiler...
Yorum Gönder