25 Temmuz 2011 Pazartesi

1 ay 1 haftalık evli Kübra ;)

Nereden başlasam, hangi birini anlatsam..
Büyük haberle başlayabilirim sanırım.. Bugün itibariyle 1 ay 1 hafta oldu evleneli.. Durup düşünüce daha dün gibi geliyor sabah erkenden kalkıp kuaföre gidişimiz, oradan eve koşturuşumuz sonra düğün heyecanı, nikah anı...


Her şey gönlümüzden geçtiği gibi, sorunsuz aksiliksiz geçti gitti hamdolsun.. Geriye harika fotoğraflarımız kaldı bize.. Evlilik sonrası hep çekindiğim bir şey vardı.. Evimize alışabilecek miydim, zorlanacak mıydım düşünüp duruyordum.. Ama öyle garip ki; sanki uzun yıllardır eşimle o evde yaşıyormuşum gibi hissettim.. Allah bu huzurumuzu, mutluluğumuzu daim etsin inşallah.. İnsanın sevdiği insanla evlenmesi, eşi olması ne kadar da güzel bir şeymiş meğer :)

Balayımız için Kapadokya'yı seçmiştik.. Düğünden 2 gün sonra arabamıza atlayıp yola çıktık.. Geze geze Ürgüp'teki butik otelimize vardık.. Peri bacalarını gördük, Göreme mağara kiliselerini gezdik, Avanos'a gidip Kızılırmak kenarında dondurma yedik, Kaymaklı yer altı şehrini gezdik ve en güzeli balonla uçtuk..
Sabah güneş doğmadan önce havalanmaya başladık.. Öyle güzeldi ki gökyüzünde bir sürü balonla birlikte uçmak.. Güneşin doğuşunu seyretmek.. Kapadokya'ya gidip de balonla uçmadan geri dönmeyin sakın.. Dönüş yolunda Konya'ya uğrayıp Mevlânâ'yı da ziyaret ettik.. Yakın çevrede ziyaret edebileceğimiz diğer yerleri de gördükten sonra İstanbul yollarına düştük..


Balayından sonra günlerim genelde evde geçiyor şimdilik.. Okulum da tatilde olunca fırsattan istifade evimin tadını çıkarıyorum.. İki üç günde bir yemek yapıyorum.. Her seferinde değişik bir şeyler yapmaya çalışıyorum ki, ilerleyen günlerde ağırlayacağım misafirlerime ne ikram edebileceğimi kestirmeye çalışıyorum.. 
Geçenlerde çaya ilk misafirlerimi ağırladım.. Yengemler ve kuzenlerim geldiler.. Bilmiyorum internet olmasaydı ben ne yapardım.. Ne yapacağımı, nasıl yapacağımı nerden bulurdum yoksa.. Gerçi benim becerikli annem de yeterdi bana.. En azından şimdi çok fazla başını ağrıtmıyorum anacuğumun ;) 
Neyse sağda gördüğünüz sofra ilk misafir sofram.. Su böreği tabiki benim elimden çıkmış değil :) Onun dışındakilerin hepsi made by Kübra ;)

En zoru da günlük ne yemek pişirsem diye kara kara düşünmek.. Sevgili kocacığım öyle her şeyi yiyen biri değil ne yazık ki.. Hâlbuki yese ben neler neler yaparım :pp Karalahana dolmasını çok sevdiğini bildiğim için, geçenlerde denemeye karar verdim.. Annemin tarifleri hep göz kararı olduğu için, daha ölçülü yapabileyim diye Portakalağacına koştum her zamanki gibi. Yanında da mısır ekmeği yaptım bir Karadeniz kızı olarak ;) Neyseki sonuç başarılıydı.. Yoksa bu yemeğe tövbe edebilirdim.. Gerçi yine çok sık yapabileceğimi sanmıyorum.. Küçük bir tencereye bile çok uğraşınca, fazlasıyla yorucu oluyor..

Şimdi Ramazan geliyor.. Bakalım sahurda ne yapacağız? Eskiden anacığımın kurduğu mis gibi sofraya uykulu uykulu otururdum.. Ah kıymetini bilemedim o sofraların.. Şimdi kalkıp uykulu uykulu ne hazırlayacağız, ne yiyeceğiz bakalım.. Allah verir inşallah kolaylığını.. Tabi bu Ramazan ayı sıcaklara da denk geldi.. Susuzluk çok zor olmaz inşallah..

Epey zamandır yazmayınca böyle uzun uzun yazılabiliyor; ama bir yerde son vermek lazım.. Ara ara yine yazarım blögcüüüğüma.. Özlemişim zaten kendisini de.. Hadi ben kaçtım, gideyim de bu akşam yemeğine bir şeyler yapayım ;)

25 Temmuz 2011 Pazartesi

1 ay 1 haftalık evli Kübra ;)

Nereden başlasam, hangi birini anlatsam..
Büyük haberle başlayabilirim sanırım.. Bugün itibariyle 1 ay 1 hafta oldu evleneli.. Durup düşünüce daha dün gibi geliyor sabah erkenden kalkıp kuaföre gidişimiz, oradan eve koşturuşumuz sonra düğün heyecanı, nikah anı...


Her şey gönlümüzden geçtiği gibi, sorunsuz aksiliksiz geçti gitti hamdolsun.. Geriye harika fotoğraflarımız kaldı bize.. Evlilik sonrası hep çekindiğim bir şey vardı.. Evimize alışabilecek miydim, zorlanacak mıydım düşünüp duruyordum.. Ama öyle garip ki; sanki uzun yıllardır eşimle o evde yaşıyormuşum gibi hissettim.. Allah bu huzurumuzu, mutluluğumuzu daim etsin inşallah.. İnsanın sevdiği insanla evlenmesi, eşi olması ne kadar da güzel bir şeymiş meğer :)

Balayımız için Kapadokya'yı seçmiştik.. Düğünden 2 gün sonra arabamıza atlayıp yola çıktık.. Geze geze Ürgüp'teki butik otelimize vardık.. Peri bacalarını gördük, Göreme mağara kiliselerini gezdik, Avanos'a gidip Kızılırmak kenarında dondurma yedik, Kaymaklı yer altı şehrini gezdik ve en güzeli balonla uçtuk..
Sabah güneş doğmadan önce havalanmaya başladık.. Öyle güzeldi ki gökyüzünde bir sürü balonla birlikte uçmak.. Güneşin doğuşunu seyretmek.. Kapadokya'ya gidip de balonla uçmadan geri dönmeyin sakın.. Dönüş yolunda Konya'ya uğrayıp Mevlânâ'yı da ziyaret ettik.. Yakın çevrede ziyaret edebileceğimiz diğer yerleri de gördükten sonra İstanbul yollarına düştük..


Balayından sonra günlerim genelde evde geçiyor şimdilik.. Okulum da tatilde olunca fırsattan istifade evimin tadını çıkarıyorum.. İki üç günde bir yemek yapıyorum.. Her seferinde değişik bir şeyler yapmaya çalışıyorum ki, ilerleyen günlerde ağırlayacağım misafirlerime ne ikram edebileceğimi kestirmeye çalışıyorum.. 
Geçenlerde çaya ilk misafirlerimi ağırladım.. Yengemler ve kuzenlerim geldiler.. Bilmiyorum internet olmasaydı ben ne yapardım.. Ne yapacağımı, nasıl yapacağımı nerden bulurdum yoksa.. Gerçi benim becerikli annem de yeterdi bana.. En azından şimdi çok fazla başını ağrıtmıyorum anacuğumun ;) 
Neyse sağda gördüğünüz sofra ilk misafir sofram.. Su böreği tabiki benim elimden çıkmış değil :) Onun dışındakilerin hepsi made by Kübra ;)

En zoru da günlük ne yemek pişirsem diye kara kara düşünmek.. Sevgili kocacığım öyle her şeyi yiyen biri değil ne yazık ki.. Hâlbuki yese ben neler neler yaparım :pp Karalahana dolmasını çok sevdiğini bildiğim için, geçenlerde denemeye karar verdim.. Annemin tarifleri hep göz kararı olduğu için, daha ölçülü yapabileyim diye Portakalağacına koştum her zamanki gibi. Yanında da mısır ekmeği yaptım bir Karadeniz kızı olarak ;) Neyseki sonuç başarılıydı.. Yoksa bu yemeğe tövbe edebilirdim.. Gerçi yine çok sık yapabileceğimi sanmıyorum.. Küçük bir tencereye bile çok uğraşınca, fazlasıyla yorucu oluyor..

Şimdi Ramazan geliyor.. Bakalım sahurda ne yapacağız? Eskiden anacığımın kurduğu mis gibi sofraya uykulu uykulu otururdum.. Ah kıymetini bilemedim o sofraların.. Şimdi kalkıp uykulu uykulu ne hazırlayacağız, ne yiyeceğiz bakalım.. Allah verir inşallah kolaylığını.. Tabi bu Ramazan ayı sıcaklara da denk geldi.. Susuzluk çok zor olmaz inşallah..

Epey zamandır yazmayınca böyle uzun uzun yazılabiliyor; ama bir yerde son vermek lazım.. Ara ara yine yazarım blögcüüüğüma.. Özlemişim zaten kendisini de.. Hadi ben kaçtım, gideyim de bu akşam yemeğine bir şeyler yapayım ;)