4 Ekim 2011 Salı

Gezintiler

Çok ara vermeden yine bir yazıma daha başlamaktayım. Merak etmeyin bu sefer maç değil ;)

İlk aktivitemiz, kardeşim Enes'le Marmara Forum gezintimiz oldu. Çok büyük  avmleri sevmiyorum aslında, dönüp durmaktan başım dönüyor. Enes beklerken Tepe Home'da dolandım biraz. Öyle güzel şeyler vardı ki bayıldım hepsine. Hele şu Yankee Candle'ın mumlukları yok mu, hepsini alıp kütüphanemizin raflarına dizesim geldi :)

Enes geldikten sonra önce biraz dolandık; ama acıkınca dayanamayıp kendimizi Big Chefs'e attık. Nerede oturacağımıza karar vermek biraz zor oldu; ama sonunda terasta 2 masayı deneyip üşüyünce içeride oturabildik.
Güzelce yemeğimizi yedik, sonrasında çayımızı yedik, tabi bu arada bol bol fotoğraf çekip durduk.
Yemeğimizin ardından alışveriş yaptık, bütün avmyi dolandık.
Akşam da kardeşimle birlikte eve geldik. Eşim ve kardeşimle birlikte çarşamba akşamının vazgeçilmezi Kuzey Güney'e takıldık. Sonra da kardeşim gitti.



Geçen haftanın bir diğer organizasyonu İDW -yani İstanbul Design Week- idi. Bu sefer kardeşimin yanında benim pıtırcık kuzenim Serra da vardı hem de. Serra'yı biliyorsun değil mi? Bak blogu var burda, bilmiyorsan ;) Yağmur keyfimizi azıcık da olsa kaçırsa da, bir yandan tasarım dünyasında yolculuğa çıktık, bir yandan da eğlendik. O gün dair çok fazla fotoğraf yok ne yazık ki elimde. Fotoğrafların bir çoğu Serra'da.. Bende sadece bir iki görüntü var. Onları paylaşayım hiç değilse. 
Sağda gördüğünüz İstavla projesi. Tamamı camdan yapılmış ve üzerine lazerle yapıldığını düşündüğüm İstanbul manzaraları. 



Yukarıdaki Kumdan Halı tasarımı Dutch Design Awards ödülünü alanlardan. Yapılırken görmedim; ama pvc bir borunun üzerine noktalar halinde desen çıkartılıyor ve bu boru yerde döndürülerek desen çıkmış oluyor. Tabi üzerine bastıkça kum dağılıp gidiyor.



Bu gördüğünüz de canım kardeşim Enes'in Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünden mezuniyet projesi ve İDW'de üniversitenin standında sergileniyor. 


Son olarak da çok beğendiğim bu cezve tasarımı. Öyle güzel tasarlanmış ki, kahvenin köpüğü taşsa bile üstteki kırmızı hazneye doluyor, böylece hazne çıkarılıp köpük fincanlara doldurulabiliyor. 

Sergiyi gezdikten sonra sağanak yağmurdan kendimizi kurtarmak için koştura koştura arabaya atlayıp hemen yakındaki Ensar Konağı Restorana gittik. Sıcacık çorbayla içimizi ısıttık. 

Haftasonu ise Reşadiye'deydik. Pazar kahvaltımızı annemlerde yaptık, akşam mangalda çupramızı da dayımlarda yedik. En az haftaiçi kadar güzel bir haftasonuydu. Elimde pek fotoğraf yok Reşadiye'den ne yazık ki. Şimdilik bu kadarla bitiriyorum gençler. Gelirim ben yine :p

2 yorum:

Serra dedi ki...

Fotoğraf yok, Fotoğraf yok, bu ne kardeşim yaaa :P Yok mu foto çeken birilerii :))))
Kübim bana link verirmişş, yirim oni :)
O çorbayı unutamıyorum, üşümüş halimize ne de iyi geldi..
Öpüyorummmm.

Enes Y. dedi ki...

yani facebook'ta da albüm açmıştık o kadar istanbul design week diye bir kürsünün fotoğrafını bulamadın mı ey gidi?! :))) ayrıca steakimle ne kadar mutluyuz değil mi? :P

4 Ekim 2011 Salı

Gezintiler

Çok ara vermeden yine bir yazıma daha başlamaktayım. Merak etmeyin bu sefer maç değil ;)

İlk aktivitemiz, kardeşim Enes'le Marmara Forum gezintimiz oldu. Çok büyük  avmleri sevmiyorum aslında, dönüp durmaktan başım dönüyor. Enes beklerken Tepe Home'da dolandım biraz. Öyle güzel şeyler vardı ki bayıldım hepsine. Hele şu Yankee Candle'ın mumlukları yok mu, hepsini alıp kütüphanemizin raflarına dizesim geldi :)

Enes geldikten sonra önce biraz dolandık; ama acıkınca dayanamayıp kendimizi Big Chefs'e attık. Nerede oturacağımıza karar vermek biraz zor oldu; ama sonunda terasta 2 masayı deneyip üşüyünce içeride oturabildik.
Güzelce yemeğimizi yedik, sonrasında çayımızı yedik, tabi bu arada bol bol fotoğraf çekip durduk.
Yemeğimizin ardından alışveriş yaptık, bütün avmyi dolandık.
Akşam da kardeşimle birlikte eve geldik. Eşim ve kardeşimle birlikte çarşamba akşamının vazgeçilmezi Kuzey Güney'e takıldık. Sonra da kardeşim gitti.



Geçen haftanın bir diğer organizasyonu İDW -yani İstanbul Design Week- idi. Bu sefer kardeşimin yanında benim pıtırcık kuzenim Serra da vardı hem de. Serra'yı biliyorsun değil mi? Bak blogu var burda, bilmiyorsan ;) Yağmur keyfimizi azıcık da olsa kaçırsa da, bir yandan tasarım dünyasında yolculuğa çıktık, bir yandan da eğlendik. O gün dair çok fazla fotoğraf yok ne yazık ki elimde. Fotoğrafların bir çoğu Serra'da.. Bende sadece bir iki görüntü var. Onları paylaşayım hiç değilse. 
Sağda gördüğünüz İstavla projesi. Tamamı camdan yapılmış ve üzerine lazerle yapıldığını düşündüğüm İstanbul manzaraları. 



Yukarıdaki Kumdan Halı tasarımı Dutch Design Awards ödülünü alanlardan. Yapılırken görmedim; ama pvc bir borunun üzerine noktalar halinde desen çıkartılıyor ve bu boru yerde döndürülerek desen çıkmış oluyor. Tabi üzerine bastıkça kum dağılıp gidiyor.



Bu gördüğünüz de canım kardeşim Enes'in Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünden mezuniyet projesi ve İDW'de üniversitenin standında sergileniyor. 


Son olarak da çok beğendiğim bu cezve tasarımı. Öyle güzel tasarlanmış ki, kahvenin köpüğü taşsa bile üstteki kırmızı hazneye doluyor, böylece hazne çıkarılıp köpük fincanlara doldurulabiliyor. 

Sergiyi gezdikten sonra sağanak yağmurdan kendimizi kurtarmak için koştura koştura arabaya atlayıp hemen yakındaki Ensar Konağı Restorana gittik. Sıcacık çorbayla içimizi ısıttık. 

Haftasonu ise Reşadiye'deydik. Pazar kahvaltımızı annemlerde yaptık, akşam mangalda çupramızı da dayımlarda yedik. En az haftaiçi kadar güzel bir haftasonuydu. Elimde pek fotoğraf yok Reşadiye'den ne yazık ki. Şimdilik bu kadarla bitiriyorum gençler. Gelirim ben yine :p

2 yorum:

Serra dedi ki...

Fotoğraf yok, Fotoğraf yok, bu ne kardeşim yaaa :P Yok mu foto çeken birilerii :))))
Kübim bana link verirmişş, yirim oni :)
O çorbayı unutamıyorum, üşümüş halimize ne de iyi geldi..
Öpüyorummmm.

Enes Y. dedi ki...

yani facebook'ta da albüm açmıştık o kadar istanbul design week diye bir kürsünün fotoğrafını bulamadın mı ey gidi?! :))) ayrıca steakimle ne kadar mutluyuz değil mi? :P